28 Şubat 2012 Salı

Küçük İnsanlar Büyük Camialar

Yıldırım Demirören Türkiye Futbol Federasyonu'nun başkanı seçildi. Bu durumun ne kadar ahlak içerisinde olduğu, rekabet içerisinde ne kadar doğru olduğunu Yıldırım Demirören'i destekleyenlerinin vicdanına bırakmakta fayda var. Zafere giden yolda her şey mübahtır ilkesini benimseyip, koca camiaların tarihine saygısızlık yapanlar bu durumun pişmanlığını er ya da geç yaşayacaklardır. Günü kurtarma adına 100 yıllık camialarına leke sürenler bunun vebalini sürekli yaşayacaklar, 100 yıl da geçse de aradan bu gayri ahlaki durum unutulmayacaktır.

Para, rant derdine düşmüş sözde futbol yöneticileri , Galatasaray ve Bursaspor yöneticileri hariç, malesef kamu vicdanını yine rahatsız etmişlerdir. Bundan sonrasına sağlıklı olarak bakmak artık en mantıklı karar olacaktır, ne kadar bakılabileceği de ayrı bir tartışma konusu.

Yıldırım Demirören, 12 sene yöneticiliğini ve başkanlığını yaptığı kulüp olan Beşiktaş'ın şike operasyonunda olduğundan tabiki haberdar. Yasalar uygulanırsa Beşiktaş'ın küme düşmesi gerektiğinin bilincinde. Artık iddianamede adı geçen 8 takım hangisi kaç alt kümeye düşmeli bilemiyorum. Yıldırım Demirören'in amacı bu şike ve teşviğe karışmış kulüplerin ceza almasını engellemek. Herkesin gözü önünde ''umarım ceza verilmez'' mantığıyla çalışmalar yapıyor. Düşünebiliyor musunuz ortada bariz şekilde suç var, meclis bu suçu işleyen şahıslar için yasa değişikliği yapıyor alelacele ama bizim futbolu yönetenler 8 aydır doğru yanlış bir karar alamıyor.

Serdar Adalı, Tayfur Havutçu, Ümit Karan, İbrahim Akın yasa değişikliğinin resmi gazetede yayımlanmasıyla tahliye oldular. Ardından Şekip Mosturoğlu , Mecnun Odyakmaz, Cemil Turan gibi isimler örgüt suçundan feragat ettiler, şike suçuyla suçlanıyorlar şimdi sadece ve yasa değişikliği sayesinde onlar da tahliye oldular. Yani bu saydığımız isimler meclis yeni koyduğu yasayı değiştirmeseydi hala Metris'te olacaktı.

Bu 8 takımın taraftarı da üç maymunu oynamakta , özellikle Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarı inanılmaz bir ahlak dışı duruş sergilemektedirler. Çok sevdikleri kulüplerine bu pisliği bulaştıranları hala desteklemekteler.

Yıldırım Demirören 22 Mart'ta Uefa ile yapılacak olan toplantı için 7/24 çalışacağız diyor. Yıldırım Demirören'e o kadar güvenmiyorum ki, Uefa'ya nasıl bir teklifle gidecek çok merak ediyorum. Suç işleyenler bir kereye mahsus ceza almasın düşüncesinde olan Fenerbahçe , Beşiktaşlılar ve rant peşine düşmüş birçok takım hukuka da saygısızlık yapmaktadırlar ve her geçen gün biraz daha kendi kulüplerinin büyüklüklerinden ödün vermektedirler. Sırf küme düşmemek için şark kurnazlığını alenen yapmaktadırlar.

58. maddeyi değiştiremeyen Mehmet Ali Aydınlar isifasını verip misyonunu tamamladı. Tamamen şike takımlarını kurtarmaya yönelik olan bu misyon başarısızlıkla sonuçlandı. Geriye kalan tek şey 58. maddeyi uygulayıp şike ve teşviğe karışan takımları küme düşürmekti. Yapamadı. İstifa etti süreci uzattı. Yerine gelen başkanın ilk işi bu olmalıyken , rant peşinde olan başta Fenerbahçe ve Beşiktaşlılar Demirören'i başkan yaptılar. Koskaca Fenerbahçe camiası Demirören'i destekledi başkanlık seçiminde. Taraftarından bir tane tepki olmadı. Nerede koskaca camia ve onun duyarlı taraftarı ?

Ne kadar kombine alırsan al, ne kadar Fenerium'dan alışveriş yaparsan yap. Sen kendi inandığın o ''şanlı tarihe'' bugün leke getirenlere sahip çıkmadın. Üstüne sen de kirliliğe ortak oldun.

Şimdi Türk Futbolunun temizlenmesi sadece Uefa ve Fifa'nın elinde. Bu kirli düzene, bu şark kurnazlıklarına, bu kokuşmuş rant peşinde olan yönetici ve onların taraftarlarına en güzel cevabı Uefa ve Fifa verecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İstersen küfür edebilirsin yorumunda. Hakediyorsam et.