23 Şubat 2012 Perşembe

Aziz Yıldırım'ın Savunması - 2

Bir önceki yazıda Aziz Yıldırım'ın yaptığı savunmanın mantık ile uymayan , popülist taraflarını yazdık. Aziz Yıldırım doğal olarak dersine bazı konularda çok iyi çalışmış, Fenerbahçe camiasını tamamen kendi arkasına almayı başarmıştır.

Savunmada Aziz Yıldırım'ın savunduğu bazı konularda kendisine hak vermemek mümkün değil ama insan bu kadar da üst üste mi gelir diyor bazı şeyler. Son maçlarını Sivasla oynayacak olması kimde soru işareti oluşturmadı ? Korcan'ın yediği golde kimin aklına şike gelmedi. Şöyle de bir şey varki, Aziz Yıldırım'ın dediği gibi gerçekten de ne kaleciler ne hatalar yapabiliyor. 9 milyon euro Emenike'ye para verip transfer etmek şike sayılmaz gerçekten de ama seni transfer edeceğiz, bize karşı oynama olayı varsa bu şike olmasa da gayri ahlaki bir davranıştır. Emenike'nin hastaneden raporlu olup gerçekten sakat olduğu söyleniyor. Aziz Yıldırım'ın -savunmada Kuvayi Milliye'den bahseden kişi- çürük raporu alıp askerlikten kaçtığı bilinen bir ülkede, bir hastane raporu ayarlayamayacak mı bilemeyiz. Eğer gerçekten sakatsa bu konuda Aziz Yıldırım'ın bir yanlışı yoktur.

Eğer Savcı Mehmet Berk Aziz Yıldırım'a ''şampiyon olmasaydınız bu operasyon olmayacaktı'' dediyse sırf şu olay bile Aziz Yıldırım ve diğerlerini tahliye edebilir. Şampiyon olmadıysanız yaptığınız olay şike değildiye geliyor olay. Savcı da yapılanın şike olup olmadığından pek emin değil gibi bu durumda.

Savunmada ''tarlalar sürüldü mü, taş ocağı işçileri'' şifrelerinde sınıfta kalındı. Mahkeme Başkanı'nın Cemil Turan'a tam da bu konuda, ''terliyorsun sen, ceketini çıkar istersen'' sözü hakimin yalanı yemediğinin zaten açık göstergesi. Sanıkların çoğunun telefonlarını değiştirmesi de dinlendiklerinin bilincinde olduklarını gösteriyor. Aziz Yıldırım kendisini çok mu dokunulmaz sanıyordu da bu kadar rahatça bazı şeylere yeltendi bilinmez.

Aziz Yıldırım ve Fenerbahçeli taraftarlarının en büyük dayanağı şu : Şikeyi futbolcular olmadan yapamazsınız, yargılanan futbolcu yok. Buna tüm herkes katılıyor. Ne kadar şike yapılırsa yapılsın, futbolcular sahada şike yapmadıktan sonra bir sonuç alınamaz. Yalnız yasa şike ve teşviğe teşebbüsü de şike saymaktadır. Unutulan konu bu sanırım. İbrahim Akın olayına akıl sır erdirmek mümkün değil. Belli ki Bülent İşcan vasıtası ile bir şeylere yeltenilmiş. O maçta İbrahim Akın çektiği bir şuttan sonra gol girecekmiş gibi korkması akıllardadır. Bu bir yana, bir futbolcuya gol atmaması için para vermek de mantığa uymuyor. Kendi futbolcuna bu kadar güvensizlik olmaz. İbrahim Akın da bir Messi, bir Ronaldo değil her maç 2-3 gol atsın ama tapeler okunduğunda da bir şeylere yeltenildiği bariz.

Bazı konularda emniyet de saçma suçlamar yapmıştır. Sivas'taki çantada 2,5 milyon dolar olduğunu söylemektedir Emniyet. Para başka şekilde ulaştırılmış olsa bile Aziz Yıldırım çantada para olmadığından yola çıkarak savunmasını yapıyor, çantada para olmayabilir doğrudur ama maçtan bir gün önce oteldeki tüm gazetecileri ve yabancıları çıkarmanın sebebini de açıklamalı.

Delilleri karartma gibi bir şey söz konusu değilken, yargılama devam edecekse artık tutuksuz yargılama olmalı. Bir insanı yurtdışına çıkarmamak zor olmasa gerek bu kadar. Suçluluğu ispatlanana kadar madem herkes suçsuz, bu davada suçluluğu ispatlanmayacaksa bu kişilerin tutuksuz yargılanması en güzeli olacaktır. Nasıl ki daha yeni konulan yasa bazı kişiler için mecliste değiştirildi de Serdal Adalı , Tayfur Havutçu , İbrahim Akın gibi bir çok kişi tutuksuz yargılanmaya başladı Aziz Yıldırım ve diğer arkadaşları da tutuksuz yargılanmalıdır.

 Ne zamandan beri  ''Aziz Yıldırım temiz bir insan değil futbolu kirletiyor'' dediğimizde ''Adam güçlü, sizin de başkanınız güçlü olsun siz de yapın'' diye cevap aldıysak da eğer şike falan yapmamışsa aklanır umarım Aziz Yıldırım ve arkadaşları. Adaletin yerini bulması ve sahalarımızın tertemiz olması dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İstersen küfür edebilirsin yorumunda. Hakediyorsam et.