10 Mart 2011 Perşembe

Commandante Hagi...

90'lı yıllarda çocuk olan benim gibi Galatasaraylıların kahramanı Commandante Hagi. Galatasaray'ı zirveye taşımış olan takımın lideri , beyni.
Hırçınlığı ile, hırsı ve kazanma arzusuyla sahada benliğimizi yaşatan 11 futbolcudan biri ama zekası ve tekniği ile diğerlerinden ayrılan bir futbolcu.
Türkiye'ye gelmiş gitmiş gelecek bilmem ne, bu tartışmayı muhattap bile kabul etmeden söylüyorum ki Dünya'nın gelmiş geçmiş en büyük 3 futbolcusundan biri. Bir futbolcunun iyiliğini tartışırken bir sene gösterdiği maksimum performansı değil, futbolculuk hayatı boyunca genel olarak gösterdiği performansı, futbola bakış açısını, zekasını, tekniğini, profosyonelliğini, oynadığı takımda alınan başarılara ne denli etki yaptığına bakmak gerekir.
Hagi Galatasaray ile 13 kupa kazandı. Ya da Galatasaray Hagi ile 13 kupa kazandı. Kazandığı kupadan daha ziyade yıldız futbolcu nasıl olunur bunun örneklerini sergiledi. Hiçbir deplasmana gitmem demedi, en önde kendi gitti. Sorumluluklardan kaçmadı, tüm sorumluluğu üstüne aldı. 96'nın o kötü başlanan maçlarında küsmedi, takıma ayak uydurmaya çalıştı.
Galatasaray'da oynadığı için Galatasaraylıların şükrettiği bir futbolcu. Başarının gelmesi için bir araya gelmesi gereken bir çok etkenin en büyük parçasıydı belki de.
Futbolculuğunu sömürdüğümüz, her şeyinden yararlandığımız bu aykırı futbolcudan futbolu bıraktıktan sonra teknik direktör olarak da yararlanmak istedik. Henüz çok erkendi belki ama 2. Fatih Terim dönemi çok kötü gidiyordu. Taraftarı gazlayacak bir isim gerekiyordu. 2003-2004'ün ikinci yarısında getirttik takımın başına. 2004-2005 sezonunda , yani yüzüncü yılımızda takımı 10'a emanet ettik. Futbolcular yetersizdi belki ama taş gibi takım yaratmıştı. Oynuyordu takım. Son haftalarda kaçan şampiyonluğun tesellisi Fenerbahçe'yi kupa finalinde 5-1 yenmekti. Gönderildi sene sonu Hagi.. Medya stayer dedi, iyi futbolcu kötü teknik adam dedi. Dedi de dedi, medyanın gazı ile gönderildi commandante...
Ondan sonraki en kötü dönemde yine çağrıldı Hagi, taraftardan biraz daha zaman kazanmış oldu Adnan Polat.  Kendi dönemindeki takım ve ruhtan eser olmayan bir takım vardı Hagi'nin elinde. Pas yapamayan, mücadele edemeyen, kapasitesi sınırlı oyunculardan kurulu bir takım vardı. Kendi biliyor muydu bilmiyoruz ama Adnan Polat sırf zaman kazanmak için bir efsaneyi daha harcıyordu. Aynı Bülent Korkmaz'ı kullandığı gibi Hagi'yi de kullanıyordu. Ve işte daha ligin 25. haftası olmadan her kulvarda elenmiş bir takımız artık.
Taraftar oyna geliyor, Hagi gönderilmeli diyor. En çok da bu işte Adnan Polat İstifa dememin sebebi. Hagi'yi bile bazı taraftarlara düşman yaptırdı zaman kazanmak içi, koltuk sevdası için.
Hagi Hagi Hagi....
Disiplin şart diyoruz bir takım için, istikrar şart diyoruz bir takım için.. Hagi'de ısrar edilmeyecek de kimde edilecek? 15 maç mı Hagi'ye tanıyacağımız şans? Ölü bir takımda , moralman çökmüş bir takımın başına getirip böyle kolay mı harcayacağız Hagi'yi ?
Ah Hagi ah... Seni Galatasaray'da görmek öyle güzel ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İstersen küfür edebilirsin yorumunda. Hakediyorsam et.