21 Kasım 2010 Pazar

Sıralamadaki yerimizi koruduk

Ligin en zor deplasmanlarından bir tanesini altın (!) değerinde bir (1) puanla geçtik. Ve sıralamadaki yerimiz değişmedi. Şans kaza galip gelebilsek 8. sıraya kadar yükselebileceğimiz bir maçtı halbuki.

Takım iç sahada pozisyon bulamıyor , dış sahada çok güzel pozisyonlar buluyor gole çeviremiyor.. İç sahada kanatlar çalışmıyor , bekler destek vermiyor. Dış sahada ise gol becerisi yüksek adamlarımız olmadığından golle sonuçlandıramıyoruz pozisyonu. Forvet bir Kewell oluyor bir Pino. İkisi de çakma forvet.

Bu forvetsizlik geçen seneden beri devam etmekte ve tamamen yönetimin vizyonsuzluğudur. Koskaca takım gol yollarında sadece Baros'a bakar mı ? Böyle kadro kurulursa ve bel bağladığın adam bir sakatlanırsa tepe taklak olursan ve 13. hafta sonunda 10.'lukta kendine zor yer edinirsin. Zira Ankaragücü 2-0 galipken maçı 2-2'ye getirtmese 11. sıraya gerileyecekti Galatasaray.

Galatasaray son 7 maçta sadece bir galibiyet aldı , o da içerideki 2-1'lik Antalyaspor galibiyeti. Son 5 maçta 2 gol atmışız ki o maç da yine Antalyaspor maçı.

Dilimizde tüy bitti anlatmakta. Bu takıma Morinho + Guardiola gelsin , taktiği ikisi versin. Rakibi ikisi analiz etsin. İlk 5'e zor girer. Gaziantepspor ayarında bir kadrosu var Galatasaray'ın. Arda ile Baros dönünce Kayserispor ayarında bir takım haline geleceğiz. Bu kadroyu geçen seneden ders alamayarak kuran yönetim neler düşündü bilinmez. Ama ilk senesinde 5. olan , ikinci senesinde 3. olan Adnan Polat 3. senesinde kendine ilk 5'te yer bulursa şükretmeli.

Olağanüstü kongre olur mu bilmem ama olağankongreye kadar saç ağartmaya devam. Hagi'yi kullandıktan sonra bakalım başka bir sevdiğimizi kullanacak mı Sayın Polat. Haldun Üstünel'in lisansı olsa onu bile getirirdi zira sırf sömürü için.

Haftaya Beşiktaş derbisi var. İki takımdan biri ya da ikisi birden tamam ya da devam diyecek biraz daha. Ali Sami Yen'in son günlerinde mücadeleci bir takım görürüz umarım.

O çok güvendiğim adam, Adnan Polat istifa!

14 Kasım 2010 Pazar

Adnan Polat İstifa !

Galatasaraylıların efsane 20.45'iyle özdeşleşen adamı Adnan Polat. 22-23 yaşın üzerindekilerin ilk olarak M. Utd'ı elediğimiz maçta futbolcuları saha içinde kutlarken gördüğü adam.

Efsane Uefa kadrosunun temellerini attığını söyler durur 92 senesinde. Bülent, Hakan , Tugay onun dönemine rast gelmiştir. Bizzat kendisi mi Galatasaray A takımına çıkartmıştır veya Galatasaray'a transfer etmiştir bilemem. Öyle diyor. Uzun bir aradan sonra Galatasaray'a maddi yardım kampanyası başlatmış sonra tekrar görev almış asbaşkan olup Rahmetli Özhan Canaydın'dan sonra da başkan olmuştur.

Rahmetli Özhan Canaydın'ın son başkanlık döneminde futbolu tamamen ele aldı , Kalli'yi getirtti. Ve yine o büyük revizyondan birini yaptı. Cihan , Necati , Hasan Kabze , İnamoto , Orhan Ak gönderildi. İleriye dönük genç ve geleceği parlak adamlar alındı -güya-


İlk sene yine mucizevi bir şekilde şampiyonluk geldi. Galatasaray'ın tek hedefi Türkiye şampiyonluğuymuş gibi Almanya liginin orta düzey takımı Leverkusen'den 5 yenmesi görmezden gelindi.

Sonraki sene her şey sıfırdan baştan başladı. İyi bir kadro kuruldu , gidildi kadro üzerinde etkisi olsun diye yetersiz bir hoca ile anlaşıldı. Taktik açıdan yeterli olunabilir belki ama ''karizma'' bakımından yetersizdi Skibbe... Söz geçiremiyordu.

Teknik direktör gönderildi alınan başarısız sonuçlardan sonra. Meira'yı para için satıp takımı stopersiz bıraktı Adnan Polat. Kewell stoper oynamak zorunda kaldı. Bu bize bazı düşüncesizliklerin habercisi olmalıymış aslında. İlk senesinde Bülent Korkmaz ve Ümit Davala harcandı. Bülent Korkmaz nasıl bu kadar kolay harcanır , akıl sır ermiyor. O kadar kötü durumdayken takımı alma cesareti gösteriyor , sakatlarla boğuşuyor. Ve yola onunla devam edilmiyor. Kullanılıyor ve sonra gönderiliyor.

Rijkaard getirildi sonraki sene , her şey yine unutuldu. Kadro güzel , başarılı ve vizyon sahibi bir teknik ekip vardı artık. Mücadele etmekten çok ''yıldız'' diye tabir edilen oyuncularla kurulu bir takım olduk.Temelleri önceki sene atılan ve 5. olan kadro iyi başlamasına rağmen forvet yetersizliği yüzünden sonraki haftalar bocaladı ve ligi 3. bitirdi. Zira futbol üstadı Adnan Polat forveti tamamen Baros'tan kurmuş ve yine Galatasaray'ın Mondragon'dan sonra ''tamam işte bu 1. kalecimiz.'' diyebileceğimiz bir kaleci almamıştır takıma.

İlginç şekilde öbür sene de ''karizma'' hoca Rijkaard ile yola devam edilmiş. Ama kurulan yetersiz kadro yine hoca gönderimine sebep olmuştur. Mustafa Sarp , Ayhan, Barış gibi vasat altı orta sahalar.. 1. kaleci diyemediğimiz kaleciler... Yine Baroş sakatlandığında olmayan forvet. Sakatlanan sol bek ve yerine sağbekten geçen Uğurla , Sabriyle. Serkanla bir şeyleri yapmaya çalışmak.. Stoper sakatlandığında Cana'nın oynaması , bonservissiz diye Gökhan Zan'ın alınıp bel bağlanması vs..

Yine yetersiz bir kadro ve yine başarısızlıklar. Yine tüm suç hocaya atılır ve hoca gönderilir. 2006-2007 senesininin son 2 ayına girerken tvlere çıkıp Gerets'i öven , Gerets ile sözleşme uzatan ( futbolculara gözdağı veriyor aklı sıra) Adnan Polat yine tvlere çıkıyor ''her ne olursa olsun biz Rijkaard ile yola devam edeceğiz'' diyor ve böyle bir cümlesinden sonra doğal olarak kısa süre sonra yollanıyor.


Alt yapıya getirilen Tugay Kerimoğlu projesi yine göstermelik olduğu görülüyor. Yeni teknik direktörümüzün yardımcısı oluyor. Yeni teknik direktörümüz de tabiki taraftarın sevdiği biri olacaktı.. O biri de Hagi oldu. Ocak ayında taraftarın gözünü boyama amacıyla 1-2 yıldız transferi yapacaktır. Ama bu transferler taraftarın gözünü boyatmamalı , zira Adnan Polat sportif anlamda çok başarısız bir başkandır.

Galatasaray bunun yanında basketbolda da çok büyük bir facia yaşamıştır. Ve bu olayın mantığını hala kimse daha tam olarak çözememiştir.Taraftarları utancından yerin dibine sokan bu yönetim , yine kendinde hata bulmamıştır ve kendileri yoluna devam etmiştir. Yiğit Şardan göstermelik olarak istifa etmiştir ve Basketbol teknik ekibi ile yollar ayrılmıştır.

Her çıktığı programda , her basın toplantısında şirket birleşmesi , stad , riva projesi vs. sayıp duruyor. Galatasaray bir spor kulubüdür sayın başkan , ticari şirket değil. Başkanlık döneminiz boyunca hem yetersiz kadro kurdunuz, hem sözünüzü bir kere bile tutmadınız. Değerleri bir bir harcayarak taraftara şirin gözüktünüz. Artık sizin de veda vaktiniz geldi. Sportif açıdan halefliğini yaptığınız Özhan Canaydın döneminden daha başarısız bir dönem geçiriyorsunuz.

Ali Sami YEN'in koyduğu vizyon bir kenara , Türkiye'de bile başarılı olunamıyor. 

Adnan Polat İstifa!

7 Kasım 2010 Pazar

Trabzonspor - Galatasaray

Ligdeki 5. mağlubiyetimizi aldık Trabzon deplasmanında. Biri kişisel hatadan iki atak yedik. İki tane gol yedik. Normal şartlarda şans eseri bir gol bulamazsak gol atamayacağımız bir 11 ile çıktık. Şans eseri gol bulamadık , direkten döndü. Ve golsüz bitirdik.

Herkes gibi Mustafa - Barış ikilisi ne zamana kadar kadroda kalacak ben de merak ediyorum. Tam olarak tipik defansif anadolu takımı oyuncularını andıran bu oyuncular nasıl olur da Galatasaray'da oynuyorlar akıl sır ermiyor. Hele Barış. 2007-2008 sezonundan beri Galatasaray'da. Sadece koşabilen birinin takımda senelerdir oynayabilmesi çok garip. Mustafa'nın ise yaptığı şey alıp geri veya yana pas vermek. Mücadele etmek yeterli oluyorsa Galatasaray'da oynamak için bilemem. Yalandan da olsa mücadele ediyorlar ve yenildikten sonra soyunma odasına koşarak ilerliyorlar...

Bakalım Ocak ayında gönderilecekler mi ? Aslantepe'de oynama şansını da yakalayacaklar mı ?

Trabzon maçında adam gibi bir tane atak yapabildik onda da son vuruş yeteneği olmayan Pino topu ıska geçti. Bir tane de orta açayım derken kaleye yönelen topu direkten döndü. Bizim açımızdan yine zevksiz , yine beklentilerin yüksek ama karşılananların sıfır olduğu ( Misimoviç ) bir maçtı. 

Ve bu maç bir kere daha açık seçik bize şunu gösterdi ki ; Galatasaray'ın 1. kalecisi yok hala ! Senelerdir yok !

Bir iki kelam da hakeme edelim. Genel olarak iyi yönetti diyebilir miyiz bilmiyorum ama bazı pozisyonlarda nabza göre şerbet verdiği aşikar. Elano oyun durduktan sonra topa vurduğunda haklı olarak sarı kart gördü. Peki sarı kartı olan Giray neden görmedi ? Sarı kartı var diye. Giray'a yönlendikten sonra hakemin aklına sarı kart olduğu geldi ve kendini çekti.

Bir pozisyonda ofsaytı kendisi verdi. Yan hakem ofsayt bayrağını kaldırmadı ama kararları hakem verirdi , düdüğü çaldı ve ofsaytı verdi. Yanlış karardı tabi. Ankaragücü maçında yan hakem ofsayt bayrağını kaldırıp defansı durdurmuştu sonra bayrağı indirmişti. Garip şeyler oluyor gerçekten.

Ocak ayında mutlaka gönderilmesi gereken iki isim de Hakan Balta ve Servet. Artık iyice ukala davranışlar sergileyen , takımı oyuncakları zanneden bu iki profosyonel bile olamayan iki isim Ocak'ta gönderilmeli. 

11. maçta alınan 5. mağlubiyet bu. Senin de suyun kaynamaya başladı Adnan Başkan. Şampiyon olacak takımın alması gereken mağlubiyet sayısından bile fazla bu sayı. Bakalım yine şampiyonlar ligine bile gidemeyecek mi bu takım göreceğiz hep beraber. Kalecisiz , forvetsiz ve adam gibi orta sahasız kurduğun kadrodan ne bekliyorsun , meraklar içerisindeyiz Adnan Başkan.